Spor tarihinde, başarılarına karşın kariyeri ve kalitesi tartışmalı olan pek çok isim bulunur. Sivri ve özgün üslubuyla NCAA’lere, yani Amerika’nın üniversite düzeyindeki en büyük ve meşhur amatör spor organizasyonuna adını altın harflerle yazdıran “General” lakaplı basketbol koçu Bob Knight ise, şüphesiz ki bunların içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Bir yanında Indiana Hoosiers ile üç ulusal şampiyonluk, on bir Big Ten Ligi şampiyonluğu, eşsiz bir öğrenci mezuniyet oranı, gıpta edilecek tertemiz bir sportif program ve Olimpiyat altın madalyası dahil daha nice başarı ile taçlandırılmış göz kamaştırıcı bir koçluk kariyerini, diğer tarafta ise ülkenin görüp görebileceği en ağzı bozuk, siniri tepesinde, disiplin bağımlısı ve tahammülsüz basketbol karakterini barındıran Knight, hayatının her döneminde her yönüyle göz önünde ve tartışılan bir figür olmuştur.
Sözünü sakınmayan, klişeleri yıkıp geçen, vefası, vatanseverliği, mizahı, samimiyeti ve dobralığıyla takdir toplayan, filmlere ilham veren Knight, duracağı yeri bilmediği için kimi zaman patavatsız, kimi zaman ise haddini aşan bir imajı da yaşamı boyunca peşinden sürüklemiştir. Hakemlere, rakiplere, idarecilere ve hatta kendi oyuncularına bile çok zor zamanlar geçirten, burnundan kıl aldırmayan ve en büyük zararı genelde kendisine veren Knight’ın, tüm bunlara rağmen zirveye nasıl ulaştığının ve kendi dürüst usulleriyle nasıl rekorlar kırıp sayısız zafer elde ettiğinin öyküsü, usta yazar John Feinstein’ın kaleminden bu eserde sizlerle buluşuyor.