Yunus Emre, Türkiye’nin evrensel bir şairi ve mutasavvıfıdır. O, Anadolu’daki Türkçe edebi ve kültür dilinin kurucularındandır. Şair Cemal Süreyya, Türkçeyi Anadolu’da temiz ve saf bir söyleyiş ile başlatan isim olmasından dolayı Yunus Emre’nin mısralarını Türkçe’nin süt dişi” olarak nitelemiştir. Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında ilk maya çok temiz olduğu için yüzyıllardır Türklerin İslami yaşayışları Türkçe gibi çok berraktır. Bu berraklığı Yunus Emre’nin, Divan ve Risaletün Nushiyye başlıklı eserlerindeki mısralarda görmekteyiz. Bu iki eserde İslamiyet’in esaslarını ve Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) cemadata, nebatata, hayvanata ve insanata yani Allah’ın yarattığı her nesneye sevgi ile bakışının felsefesini işlemiştir. Bu sevginin ve felsefenin kaynağı İslam dinin kitabı Kuran-ı Kerim ve güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderilen” Hz. Muhammed’dir. Büyük mutasavvıf ve şair Yunus Emre’ye rahmet olsun.
Yunus Emre is a universal poet and sufi of Turkey. He is one of the founders of Turkish literary and cultural language in Anatolia. In the words of the poet Cemal Süreyya described Yunus Emres verses as Turkishs milk tooth because he is the name that started Turkish in Anatolia with a clean and pure utterance. Since this first yeast was very clean in the Turkification and Islamization of Anatolia, the Islamic life of Turks has been very clear like Turkish for centuries. We see this clarity in the verses in Yunus Emres works, titled Divan and Risaletün Nushiyye. In these two works, the principles of Islam and our prophet Muhammads philosophy approach the congregation, plant, animal and human beings, that is, every object created by God with love, is studied. The source of this love and philosophy is the book of the Islamic religion, the Quran, and Hz. Mohammed, who is sent to complete the good moral. On the occasion of 2021, Yunus Emre and the Year of Turkish, I wish Gods mercy on the sufi poet.