Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 780.00 TL | 780.00 TL |
2 Taksit | 390.00 TL | 780.00 TL |
3 Taksit | 260.00 TL | 780.00 TL |
4 Taksit | 208.65 TL | 834.60 TL |
5 Taksit | 168.48 TL | 842.40 TL |
6 Taksit | 141.70 TL | 850.20 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 780.00 TL | 780.00 TL |
2 Taksit | 390.00 TL | 780.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 780.00 TL | 780.00 TL |
2 Taksit | 390.00 TL | 780.00 TL |
3 Taksit | 260.00 TL | 780.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 780.00 TL | 780.00 TL |
2 Taksit | 390.00 TL | 780.00 TL |
3 Taksit | 260.00 TL | 780.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 780.00 TL | 780.00 TL |
2 Taksit | 390.00 TL | 780.00 TL |
3 Taksit | 260.00 TL | 780.00 TL |
4 Taksit | 206.70 TL | 826.80 TL |
5 Taksit | 166.92 TL | 834.60 TL |
6 Taksit | 140.40 TL | 842.40 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 780.00 TL |
Havale / Eft | 780.00 TL |
Posta Çeki | 780.00 TL |
Kapıda Ödeme | 790.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Ülkemiz yeni anayasa tartıs¸malarına bas¸at bir tartıs¸maya daha tanıklık etmektedir. Bu tartıs¸malar yeni bir yüksekögˆretim yasasının gerekliligˆi noktasına odaklanmıs¸tır. 2547 sayılı yasa degˆis¸im taleplerine kars¸ı belki anayasadan daha dirençli çıkmıs¸tır. Bunun farklı nedenleri olabilir. Ancak akademi dünyasından kaynaklanan farklı özellikler de bunda etkili olmus¸tur. Bilhassa akademik statülere ilis¸kin gelecegˆe dönük öngörünün yeterince açık olmaması adı konmayan bir ayak diremeyi de beraberinde getirmektedir. Bununla beraber 2547 sayılı yasanın Ülkemize bilim alanında kazandırdıklarını da unutmamak, en azından bir degˆerlendirmeye tabi tutmak hakkaniyetin bir geregˆidir. Buna kars¸ılık üniversiteleri sadece akademisyenlerin egemen oldukları bir alan olarak hayal etmek Türkiye deneyimine uygun degˆildir. Gerçek s¸u ki bilim özgürlügˆü ve bilime katkı sunanların takdir edildigˆi bir sisteme gereksinim vardır. Mevcut durum bu konuda beklentilere yeterince cevap verememektedir.
Mevcut durumun alternatifi ne olmalıdır? Yine kendi Ülkemizin tarihi ve sosyolojik deneyimlerini de göz ardı etmeden konuya dürüst bir cevap vermek gerekmektedir. Üniversite yönetiminde siyasi temsil salt egemenlik gerekçesine dayandırılıp mes¸rulas¸tırılsa bile Ülkemizi bilim alanında daha ileri bir noktaya tas¸ımakta bekleneni verebilir mi? Siyasete girme deneyimi yas¸ayanlar veya siyasetle artık ilgilenemeyecek olanların onurlandırıldıgˆı bir yer midir üniversite? Bu soruyu baktıgˆımız cepheye göre degˆis¸ecek bir biçimde soyut olarak kendimize sormalıyız. Kendimize bir bas¸ka soruyu daha sormalıyız: Türkiye’de yürütülen bilimsel aras¸tırma projelerinin yüzde kaçlık kısmı vakıf yüksekögˆretim kurumlarınca desteklenmis¸tir?
Daha da önemlisi Türkiye’de yeni akademisyenlerin yetis¸mesine devlet üniversiteleri dıs¸ında gerçekte özel üniversite gibi davranan kurumlar ne ölçüde katkıda bulunmus¸lardır? Sagˆlıklı bir üniversite sistemine geçmek için bu soruların bütün Türk toplumunun bilgisi ve gözü önünde tartıs¸ılması gerekmektedir. Dünya standartlarını yakalamıs¸ bir üniversite ile henüz kurullarını olus¸turmamıs¸ üniversiteyi aynı statüde saymak bilhassa bütçe imkanları bagˆlamında yanlıs¸tır.
Ciddi olarak ögˆrenci yetis¸tirmeye, insan kaynagˆı üretmeye çalıs¸an üniversite ile sadece sertifika vermeyi görevi tamamlamak için yeterli sayan üniversite arasında mutlaka fark gözetilmelidir. Ülkemizde ne yazık ki merdiven altında lisansüstü egˆitim verenler peydahlanmıs¸tır. Ülkemizdeki üniversitelerin imajını zedeleyecek bu tür uygulamalar bile yeni bir üniversite yasasından beklenti içindedir. Oysa Ülkemizin çagˆ atlamaya basamak olacak yeni bir üniversite modeline ve bakıs¸ açısına ihtiyacı vardır. Egˆer gerçekten üzerimize düs¸eni yapmak ve milletimize olan borcumuzu ödemek istiyorsak bu kaygıları en azından bilimsel olarak yadırgamamalıyız.
Ülkelerin farklı gelenekleri vardır. Bir ülkedeki bas¸arılı üniversite modeli, bas¸ka bir ülkede bas¸arısızlıgˆa ugˆrayabilir. Unutmayalım ki, örnek alınan modeller aynı zamanda bilimsel özerkligˆin ve bilimsel aras¸tırmaların son derece ön planda oldugˆu ülkelerde bulunmaktadır. Üniversiteyi sadece piyasaya mal üreten kurum olarak gören anlayıs¸ bizi ömrümüz boyunca, aras¸tırmaya od