Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
2 Taksit | 80.00 TL | 160.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 160.00 TL |
Havale / Eft | 160.00 TL |
Posta Çeki | 160.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
“Kendi zemininde bir külliye inşaatına girişen, ana yapılarla olmazsa olmaz ara yapılar arası mekik dokuyarak yolcu yolunda ilerleyen kişi ördüğü, öreceği duvarların bakışlarını her seferinde tartmak zorunda olduğunu baştan bilmelidir; hele tanıdığı tek kudret Helios ise: Işığın gün boyu, evet gece boyu hareket düzeni onun kimi duvarları kör, hangilerini pencereli, hangi penceresini nasıl tasarlayacağını belirler: Bunlar, aslında, yalnızca nereden nereye bakılacağıyla sınırlı bir kaygıdan kaynaklanan seçimler, ölçüler sayılmaz, bir o kadar da iç’in, içerisi’nin nereden/nasıl/ne denli görülmesini istediği, nereden görülmesini istemediğine de sıkısıkıya bağlıdır.
Nigredo, durayazmak, içerdiği yakın tarihli vas/ziyet metninden sınırları, kapsama alanı, rakım ölçüleri esnek, dolayısıyla belirsiz geleceği için, bu kez bir pencereyi değil de bir kapıyı aralık bırakıyor. Odadan odaya, yapıdan yapıya bir dolu kapı kurulmuş, geçeneklerin ve dehlizlerin öteki uçlarında başka kapılar, bir de, ah tabiî, aşağı yukarı merdivenlere açılanlar, kimi ardına kadar açık, bazıları kilitli, birinden ötekine çilingir, anahtar destemi şakırdatarak yürümüşüm ve bu en yeni, aralık kapıdan, gerçekte epey olmuş, kırık ışıklı boşluğa geçmişim — yerini kestiremediğim son, çıkış kapısına doğru yürüyorum: Kafam, ellerim dolu.”