Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346.00 TL | 346.00 TL |
2 Taksit | 173.00 TL | 346.00 TL |
3 Taksit | 115.33 TL | 346.00 TL |
4 Taksit | 92.56 TL | 370.22 TL |
5 Taksit | 74.74 TL | 373.68 TL |
6 Taksit | 62.86 TL | 377.14 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346.00 TL | 346.00 TL |
2 Taksit | 173.00 TL | 346.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346.00 TL | 346.00 TL |
2 Taksit | 173.00 TL | 346.00 TL |
3 Taksit | 115.33 TL | 346.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346.00 TL | 346.00 TL |
2 Taksit | 173.00 TL | 346.00 TL |
3 Taksit | 115.33 TL | 346.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346.00 TL | 346.00 TL |
2 Taksit | 173.00 TL | 346.00 TL |
3 Taksit | 115.33 TL | 346.00 TL |
4 Taksit | 91.69 TL | 366.76 TL |
5 Taksit | 74.04 TL | 370.22 TL |
6 Taksit | 62.28 TL | 373.68 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 346.00 TL |
Havale / Eft | 346.00 TL |
Posta Çeki | 346.00 TL |
Kapıda Ödeme | 356.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bakır çemberli lambanın ışığına tutarak okuduğum, Doktor Nüzhet Süleyman Bey’in Hüsrev Bey’e yazdığı bu uzun mektubu; karşımda boş bir cephane sandığı üzerinde oturan bölük emini Hüsrev Efendi’ye verdim:
— Bu mektup, size yazılmış, değil mi Hüsrev Efendi?
Bölük emini, dolgun kesik beyaz bıyıklarını hafif hafif koparır gibi çekiyordu, gözlerini yumdu:
— Evet, Mahmut Bey!
Karşımda, boş bir cephane sandığı üzerinde oturan, dolgun kesik beyaz bıyıklı, beyaz saçlı, geniş omuzlu bölük emini Hüsrev Efendi, vaktiyle sefaret kâtipliklerinde bulunmuş, İstanbul’un zengin kibar toplantılarında tanınmış Hüsrev Bey’di.
Şimdi, şu satırları yazarken, ben de itiraf edeyim, ihtiyat siperlerin gerisindeki bu yerde, bölük emini Hüsrev Efendi ile karşı karşıya oturan subay Mahmut Efendi de bendim!
O zaman ne hikâye, ne roman yazardım, ne de yazacağım hatırıma gelirdi. İsmim Mahmut Yesari değildi, Mahmut Esattı.
Aradan yirmi seneye yakın bir zaman geçti. Hatta savaşın biraz gerisine, siperlere gönderileceğimiz geceden bir gece evvel, bana tevdi edilen bu sırrı, yirmi sene sakladım.
Artık bu olayın, bugün ne şahidi ne de kahramanı var.
Peki, Hüsrev Bey, niçin bu sırrı bana açıklamıştı? Acaba, günün birinde yayınlanacağı mı ummuştu…