Goriot Baba altmış dokuz yaşlarında bir ihtiyardı, 1813 yılında, işlerini bıraktıktan sonra, Madam Vauquerin pansiyonuna çekilmişti. Şimdi Madam Coutureün oturduğu daireyi tutmuştu ilkin, o zamanlar, beş altın fazla ya da beş altın eksik vermiş, böyle şeyleri hiç önemsemeyen bir adam olarak, bin iki yüz Frank pansiyon ücreti ödemekteydi. Madam Vauquer, önceden aldığı bir ödenti karşılığında, bu dairenin üç odasını sarı hasa bezinden perdelerle, Utrecht kadifesiyle kaplı, cilalı tahtadan koltuklarla, birkaç yapıştırma resim ve banliyö meyhanelerinde bile beğenil- meyen duvar kağıtlarıyla, çirkin mi çirkin bir biçimde yenilemişti. O sıralarda saygıyla Mösyö Goriot diye anılan Goriot babanın atılan kazıklar karşısında gösterdiği, umursamaz cömertlik, iş konusunda hiçbir şeye aklı ermeyen bir budala gibi görülmesine yol açmıştı belki de. Goriot fazlasıyla dolu bir gardrop, ticareti bıraktı diye hiçbir zevkinden el çekmeyen tacirin güzelim bohçasıyla gelmişti. Madam Vauquer, Hollanda işi gömleğe hayran kalmıştı, şehriyeci uyuklayan göğsü üstünde bir zincircikle birbirine bağlanan ve her birinin üzerinde kocaman bir elmas bulunan iki iğne taşıdığı için, gömleklerinin güzelliği daha bir dikkat çekici oluyordu. Genellikle açık mavi bir giysi, her gün ak pikeden bir yelek giyer, yeleğin altında, armut biçimi, çıkık karnı çalkalanır, üzerinden süsler sarkan, ağır bir altın zinciri hoplatırdı