Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
3 Taksit | 110.00 TL | 330.00 TL |
4 Taksit | 88.28 TL | 353.10 TL |
5 Taksit | 71.28 TL | 356.40 TL |
6 Taksit | 59.95 TL | 359.70 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
3 Taksit | 110.00 TL | 330.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
3 Taksit | 110.00 TL | 330.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 330.00 TL | 330.00 TL |
2 Taksit | 165.00 TL | 330.00 TL |
3 Taksit | 110.00 TL | 330.00 TL |
4 Taksit | 87.45 TL | 349.80 TL |
5 Taksit | 70.62 TL | 353.10 TL |
6 Taksit | 59.40 TL | 356.40 TL |
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 330.00 TL |
Havale / Eft | 330.00 TL |
Posta Çeki | 330.00 TL |
Kapıda Ödeme | 340.00 TL |
Kapıda ödemeli siparişlerde +10,00TL kapıda ödeme hizmet bedeli ilave edilir. |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Medrese eğitiminin çöktüğü, cemiyetin başka arayışlar içine girdiği sırada, Batı tarzı mektepler ön plana çıkar. Artık medreseden kaçış başlamıştır. 1860-1870li yıllar Türkiyesi, üniversitelerin, Galatasaray gibi Batı tarzı yeni mekteplerin ortaya çıktığı devredir.
Bu devrede yeni bir arayış içine giren aydın kitle, ilk etapta çöken kurumlara taze kan aramaya başlar. Bunun ilk başlama noktasının, eğitim kurumları olması da tabiidir. Bu kurumlarda karşılaşılan ilk zorluk ise, Osmanlıcanın imlâsı meselesi olur. Çünkü, bu dilin elde mevcut ne belli bir yazım kuralı; ne de lugatı vardır.Ayrıca, Cevdet Paşanın Belâgat-ı Osmaniyesinin ortaya çıkışı ile Şemseddin Saminin “Osmanlıca” diye bir dilin olmadığı tezini ortaya atması,medreseliler tarafından büyük bir tepki ile karşılanır.
Bu şekilde başlayan ilk kıvılcım,Talim-i Edebiyatın da basında görülmesiyle şiddetini iyice artırır. Osmanlıcanın varlığını savunan Hacı İbrahim Efendi, meseleyi dînî açıdan ele alarak, Arapçanın dînî, ilmî lisanımız olması, dilimizin dayanağının Arapça oluşunun yanında, Halifeliğin dayanağının dahi, Kurân-ı Kerîm olduğu fikrini öne sürer.
Kemâl Paşazâde Sait ise, Osmanlıca diye bir dilin olmadığını,zirâ, sözü edilen dilin, Türkçe olduğu tezini öne sürerek,Şemsettin Sâminin görüşüne destek verir. Dil üzerine olan bu tartışmalarda, Kemâl P.Saidin dışında, devrin ünlülerinden Ahmet M. Efendi, R.Ekrem, N.Kemâl, A.Hâmit,Sâmi P. Sezâi, E.Tevfik, A.Süreyyâ, Nüzhet Ortanca, Macit Paşa, M.Nâci ve Ali Sedâdın yanı başında, irili ufaklı yazar yer alır.
Sonlara doğru,Türkçenin varlığı veyâ yokluğu ile Arapça kelimelerden soyutlanan Türkçenin ilim dili olamayacağı, Osmanlıca imlâ için, Fransızcadan sesli harflerin alınması gerektiği, mevcut alfabenin yetersizliği, bunun yerine Ermeni yada Latin Alfabesinin alınması yolunda ortaya atılan yeni bir teklif, ortalığı karıştırır.