Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 80.00 TL | 80.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 80.00 TL | 80.00 TL |
100 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 80.00 TL | 80.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 80.00 TL | 80.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 80.00 TL | 80.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 80.00 TL |
Havale / Eft | 80.00 TL |
Posta Çeki | 80.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
“Limon Yağmuru” (2014), “Anlatamıyorum” (2017) kitaplarıyla adını duyuran Emrah Öztürk’ün üçüncü öykü kitabı “Evine Dönemeyen Adam”.
Kişileri çevreleyen zamanla mekânın, eylemleri belirleyen eşyayla doğanın güçlü anlatımı göze çarpıyor öykülerde. Özellikle “Rüya Hanım’ın Günlüğü” öyküsünde mutluluk, özgürlük ve benlik arayışını zehirleyen ihanet ve suçluluk duygusu öne çıkıyor. Karabasanlar, gerilimler, hesaplaşmalar ve ödeşmeler bir korku filminin sisli havası içinde veriliyor.
Sessizlikteki dostlukla gürültüdeki düşmanlık arasında derinleşen, bireysel arzularla toplumsal dayatmalar arasında göz ardı edilmiş duyarlıkları incelikle işleyen bir kitap, “Evine Dönemeyen Adam”.
“Tüketici bir karanlık kaplamıştı ruhumu. Üstelik her şey, her şey müthiş bir sessizlik içindeydi; boğulmama karşı kayıtsızdı her şey. Buna razı gelmiş gibiydiler. Veya sanki beni boğanla aynı fikirdeydiler... Gelip beni kurtaracak, bu duruma dur diyecek, müdahale edecek kimse yoktu ortalıkta. Unutulmuş, daha doğrusu göz ardı edilmiştim. Kimileri böyle bir durum karşısında hemen teslim bayrağını çeker, kendisini bekleyen kadere boyun eğer. Yani direnmez, yani şu söz konusu değersizlik hissiyle hemen barışır. Tamam, der. Benden bu kadar, der. Fakat ben öyle demiyordum. Çırpınıyordum. Sağ kalmaktan ziyade değerli olduğumu ispat etmek için çırpınıyordum.”