Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
2 Taksit | 80.00 TL | 160.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 160.00 TL | 160.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 160.00 TL |
Havale / Eft | 160.00 TL |
Posta Çeki | 160.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bir film izledim… ve filmde olup bitenlerin, yani “kurgulanan”ların “yaşanan”lara bu kadar çok benziyor oluşu karşısında iliklerime kadar ürperdim.
Marquie de Sade’ın 1904 yılında yayınlandığında büyük sansasyon yaratmış Sodomun 120 Günü veya Sefahat Okulu isimli kitabına dayanan, Pierre Pasolini’nin yönettiği, 1975 yapımı bu film, 1943-1945 yılları arasında Kuzey İtalya’da Nazi işgal kuvvetleri tarafından kurulmuş olan faşist Salo Cumhuriyeti’nde (İtalyan Sosyal Cumhuriyeti) geçmekte.
Filmde anlatılanlar, 1981-83 yıllarında Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde yaşayanların “vahşet dönemi” diye niteledikleri, yaklaşık bin gün süren bir dönemde yaşandı… Yani Esat Oktay Yıldıran Cumhuriyeti’nde…
Acaba Diyarbakır 5 Nolu Cezaevini siyasal-sosyal bir deney merkezi olarak tasarlayanlar bu filmi izlemiş miydi? İzlememişlerse bu, faşizmin insan kişiliğini aşağılamaktaki evrensel anlayışını anlamak bakımından dehşetli bir örnek olmalı.
Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi, cezaevinden öte, tutsakların siyasal, etnik ve cinsel kimliklerini yok ederek, aşağılayarak teslim alınmasını amaçlayan özel bir “şiddet laboratuvarı”ydı. Burada yaşatılanlar insanın hayal gücünü hayli zorlayacak türdendi… Elinizdeki kitapta bu yaşanılanların küçük bir kısmı yazıldı; yaşayanların bedenlerinden ve hafızalarından…