Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e giden yolda Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşıyla sınanmış, uçurumun kıyısında yıkık bir Ülkenin Çanakkale Zaferiyle yeşeren umutlarına, küllerinden yeniden doğan Türk ulusunun Milli Mücadele yıllarına, Kurutuluş Savaşına bağımsızlık ve hürriyete giden o zorlu yolculuklara tanıklık etmiş ve kalemleriyle destek olmuş, Atatürk’ün sofrasında bulunmuş modern Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden Abdülhak Hamit Tarhan, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal, Mithat Cemal Kuntay, Mehmet Rauf, Ziya Gökalp, Memduh Şevket Esendal, Halide Edip, Mehmet Fuat Umay, Ali Canip, Abdülhak Şinasi Hisar, Hasan Ali Yücel, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri, Peyami Safa Cumhuriyet’i göremese de Atatürk’ün Samsun’a çıkışına şahit olmuş, zaferin yakın olduğunu iliklerine dek hissetmiş, Türkçemizin bilim dili olması yolunda büyük emek harcamış bir isim olan Ömer Seyfettin’e değin şiirden, öyküye, romandan, denemelere andan geçmişe uzanarak Cumhuriyetin nabzını yeniden tutmaya çalıştık.
Bir milletin başına gelebilecek ne kadar felâket varsa hepsiyle haşır neşir olmuş olan
Türk ulusu düştüğü mahşerin içinden Atatürk’ün önderliğinde çıkarken bir şair, bir yazar ya da bir düşünür nasıl sessiz kalırdı? Vatan ve hürriyet aşığı Namık Kemal’ler, Tevfik Fikret’ler baskı dönemlerine rağmen nasıl sessiz kalmadıysa, milli mücadele yıllarının kalemleri de çağının dili olacaklardı. Atatürk için “Akardı payına mahşer-misâl bir millet!.” Diyen bir Abdülhak Hamit’ler yahut da “Mustafa Kemal ve onu milletin timsali gören Türkler Anadolu’da ademden bir Türk ili çıkardılar. Millî hareketi bir kıvılcımken söndüremeyen nefesler bir gün bir güneş olduktan sonra söndürmeye çalışırlarsa ne demeli?” diye soran bir Yahya Kemal’ler olmayacak mıydı?
1890’lar sonrası doğup Cumhuriyet’in ilanını görmüş, asker kimliğinin yanı sıra kültür,
sanat, edebiyat ve devlet adam olan Atatürk’ün getirdiği yenilikleri, ilke ve devrimleri alkışlamış, Anadolu insanının durumunu, köylüsüyle, aydınıyla, sanatıyla, fikirleriyle, bireyi, toplumu, kısacası Cumhuriyet yıllarını eserlerine taşıyabilmiş, Atatürk sonrasında da eserler vermiş, bir şekilde Atatürk ile yolları kesişmiş olan Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafız Çamlıbel, Aka Gündüz, Yusuf Ziya Ortaç gibi isimlerden 20. Yüzyılın başlarında doğan Kemalettin Kamu, Nazım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar, Münir Hayri Egeli, Behçet Kemal Çağlar, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Tarık Buğra, Yusuf Atılgan’a; kadın hareketlerinin ilk önemli isimlerinden Nezihe Muhidddin’den Şükufe Nihal, Halide Nusret Zorlutuna, Samiha Ayverdi, Cahit Uçuk, Peride Celal’e kadar hatta 1929-1938 yılları arasında doğmuş olan ve eserlerinde Atatürk Türkiye’si ve Cumhuriyet’e, cumhuriyet kadınının özgürlük mücadelelerine kalemlerinde büyük yer veren Adalet Ağaoğlu, Leyla Erbil, Fürüzan, Sevgi Soysal ve Ayla Kutlu gibi kadın edebiyatının önde gelen çağdaş yazarlarıyla Cumhuriyetin ilan edildiği yıl doğan Oktay Akbal’dan Yaşar Kemal’e Cumhuriyetin ilanı sonrası hayata gözlerini açan Ümit Yaşar Oğuzcan’dan Attila İlhan’a ve Atatürk’ün ölümünden dört yıl önce doğan Tutunamayanlar’ın yazarı Oğuz Atay’a ve adını tek tek say