Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
2 Taksit | 125.00 TL | 250.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 250.00 TL |
Havale / Eft | 250.00 TL |
Posta Çeki | 250.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
İnsan uygarlığının en önemli kazanımlarından biri, cezai sorumluluk için failin hareketiyle netice arasındaki maddi nedensellik bağının yeterli görülmemesidir.1 Kanunda suç olarak düzenlenmiş bir hareketin ya da fiilin ortaya çıkması, failin sorumluluğu için yeterli değildir. Fiille faili arasındaki bir bağın varlığı, bu fiilin suç olabilmesinin vazgeçilmez şartlarından biridir.2 Faille fiil arasındaki bu bağ kusurluluk olarak adlandırılır.
Failin kusurlu olmaması, tipik fiil gerçekleşse bile cezai sorumluluğunun doğmamasına yol açar. Ancak failin, tipik fiil gerçekleştiği halde ceza almadığı ya da cezasında indirime gidilen durumların hangilerinin kusurluluğa etki ettiği tartışmalıdır. TCK’nin “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” bölümünde, hukuki niteliği birbirinden farklı olan nedenler bir arada düzenlenmiştir. Oysa bu nedenlerin sınıflandırılması, failin cezai ve hukuki sorumluluğunun belirlenebilmesi açısından önemlidir. Hukuka uygun bir fiil tazminat sorumluluğu dahi doğurmazken, kusurluluğa etki eden nedenler sadece suç ile ilgilidir.
TCK’nin “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” bölümünde düzenlenen nedenlerin her biri, ayrı birer monografinin konusunu oluşturabilecek kapsamdadır. Dolayısıyla tüm yönleriyle bir tek çalışmada ele alınmaları mümkün değildir. Kusurluluğa etki eden nedenlerin dahi tüm unsurlarını incelemek bir çalışmanın sınırlarını aşmaktadır.
Bu çalışmanın hedefi, TCK’nin “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” bölümünde yer alan kurum ya da kavramların hangilerinin kusurluluğa etki ettiğini ortaya koymaktır. Bu amaçla çalışmada: Öncelikle ceza sorumluluğuna etki eden nedenlerin hangilerinin kusurlulukla ilgili olduğu; ikinci olarak kusurluluğa etki eden nedenlerin hangi sebeplerle kanunda düzenlendiği tespit edilmeye çalışılacaktır. Çalışmada TCK’nin “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” bölümünde düzenlenen nedenler sadece bu tespitleri sağlayacak derinlikte ele alınmıştır.
Kusurluluğu kaldıran nedenlerin neler olduğu sorusunun cevaplanabilmesinin ilk adımı, “kusurluluk” kavramının tanımlanmasıdır. Bu yüzden çalışmanın birinci bölümünde öncelikle kusurluluk kavramına ilişkin iki farklı yaklaşım ele alınmıştır. Bunların ilki kusurluluğun suçun unsuru olduğunu savunurken, ikincisi kusurluluğun sadece failin işlediği suç sebebiyle ceza alması için gerekli bir şart olduğunu ileri sürmektedir. Birinci bölümde daha sonra isnat yeteneğiyle kusurluluğun ilişkisi incelenmektedir. İsnat yeteneğinin bu bölümde incelenmesinin sebebi, isnat yeteneği bulunmayan failin kusurlu da olamayacağı yönündeki görüşlerdir. İsnat yeteneğiyle kusurluluğun bağlantısına ilişkin yapılan seçim, isnat yeteneğinin bulunmamasının bir kusurluluğu kaldıran neden olup olmadığı hususunda da belirleyicidir. Bu sebeplerle, kusurluluk kavramının tanımlanabilmesi için, isnat yeteneğinin tanımlanması ve kusurlulukla bağlantısının ortaya konulması zorunludur. Birinci bölümde son olarak, kusurluluğun suç genel teorisinde nasıl konumlandırıldığı ve sınırlarının nasıl çizildiğine ilişkin çeşitli görüşler, bütünlük içinde ele alınmıştır. Bunun sebebi önceki bölümlerde anlatılan yaklaşımların farklı kombinasyonlarla savunulabilmesidir. Kusurluluk kavramının nasıl algılandığının tam olarak ortaya konulabilmesi için bu şekilde bir değerlendirme yapılmasının faydalı olacağı düşünülmüştür.
Birinci böl&uum