Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 204.00 TL | 204.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 204.00 TL | 204.00 TL |
2 Taksit | 102.00 TL | 204.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 204.00 TL | 204.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 204.00 TL | 204.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 204.00 TL | 204.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 204.00 TL |
Havale / Eft | 204.00 TL |
Posta Çeki | 204.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Bizimkisi bir aşk hikayesi
Siyah beyaz film gibi biraz…”
Kayahan’ın bu şarkısı sinema aşkımı anlatıyor… Siyah beyaz, renkli, renkli sinemaskop… Küçük büyük kapalı alanlar, açık bahçeler… Bizi bambaşka dünyalara götüren alanlar. “Bazen şehre bir film gelir”di, tüm şehir onu konuşurdu. Dar alanda sıkışan, şehirler arası yolculuğun bile olay olduğu yıllarda bizi, dış dünyaya bağlayan ve dış dünyayı bize tanıtan tek araç sinemaydı.
Metin Erksan’ın yönettiği, Müşfik Kenter ve Sema Özcan’ın oynadığı “Sevmek Zamanı” filmini hatırlıyor musunuz? Başrol oyuncusu bir hayale âşık olur. Sinema da bir hayal dünyası değil mi? Bizi içine alıp, görmediğimiz diyarlara götüren. Bir hayalin peşinden koştum ve bu kitap ortaya çıktı.
Sinemada sosyalleşir, âşık olduklarımızı sinemada görürdük.
Oysa sinemalarda sadece film seyredilmezdi. Tiyatro ve konser salonlarıydı. Kasabalarda düğün salonlarıydı. Siyasi partiler, sendikalar genel kurullarını burada yaparlardı. Hepsi hayatımızdan sessizce gittiler. Sadelik, samimiyet, dostluk, arkadaşlık gibi kavramlarla beraber gittiler.
Bu çalışmamda “sinemanın sadece film çevirmek ve göstermek” olmadığını anladım. Sinema siyasetin, ABD için kültürel hegemonyasını yaymak için kullandığı bir araç olduğunu da yakından gördüm.
Bursa’da bu kadar yazlık ve kışlık sinema olduğunu bilmiyordum. Yaşayan sinema sahiplerini, makinistleri, sinema müdürlerini buldum, seyircilerle görüştüm. Sadece merkezdeki sinemaları değil, ilçe ve belde sinemalarını da araştırmama ekledim. 1950-1960 yılları arasında yerel basını taramanın çok faydasını gördüm.
Çalışmamın konuyla ilgili yapılacak araştırmalara başlangıç olmasını dilerim. Elimden geldiğince Bursa merkez ve ilçelerindeki sinemaların öyküsünü yazmak istedim. Başardığımı umarım.
Bu çalışmamın sinemaseverlere faydalı olmasını dilerim.