Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
2 Taksit | 125.00 TL | 250.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 250.00 TL | 250.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 250.00 TL |
Havale / Eft | 250.00 TL |
Posta Çeki | 250.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Anthony Burgess’ın 1961’de Joseph Kell müstear adıyla yayımladığı Bir Elin Sesi Var, Soğuk Savaş’ın tam ortasında kalan Britanya’da yaşanan hızlı değişim dönemine denk gelmiştir. Romanın başlığı Malay dilinde “karşılıksız aşk” anlamına gelen bir atasözüdür. Bu “karşılıksız aşk” tüketim kisvesi altında karşımıza çıkar. Oyunu kuralına göre oynayıp parayla sahip olabileceğiniz her şeyi satın alsanız da, bir “karşılık” elde edemezsiniz…
Tıpkı “fotoğraf makinesi beyni”yle kazandığı bir TV yarışması sayesinde servete kavuşan Howard gibi... Modern hayatın entelektüel ve sanatsal değerleri hakir gören materyalizmine öfke duyan Howard, dünyanın çürümüşlüğünü bizzat uğradığı bir hakaret olarak algılamaktadır. Romanın anlatıcısı olan karısı Janet ise eğitimsiz ve sığ bir kadındır. Hayatını reklamlar, kadın dergileri ve televizyon belirler. Televizyonun amaç ve değerden yoksun hayatlara işaret eden bir metafor olarak kullanılması ise Jerzy Kosinski’nin unutulmaz yapıtı Being There’i önceler.