Ruhlar âleminden bu dünyaya sefer etmiş olan insanoğlunun hikâyesi uzundur. Bir tarafta mânâ âlemlerinin hakikati, diğer tarafta ise beşerî hâllerin sancısı ile can çekişen insan, sanki çölde uçuşan bir tüy misalidir. Bu hengâme içinde kurtuluş yolu arayan bir sufi ise ebedî huzurun, kalplere inen ilâhî vahyin nuru ile aydınlanmak olduğunu bilir. “Bilmek” elbette tek başına bir çare değildir fakat tam bir iman ile ahlâk güzelliğinin en yüce mertebesine erişenler ancak bilenlerdir. Bilmekten maksat ise kendini bilmektir. Bu sebeple de yüce Peygamber Efendimiz, “Nefsini bilen kendini bilir.” diyerek bizlere yol göstermiştir.
Amerikalı araştırmacı, yazar, eğitmen, Sufizm ve Mevlevî geleneğinin Batı’daki önde gelen simalarından Kabir Helminski’nin “The Knowing Heart: A Sufi Path of Transformation” isimli orijinal kitabından Türkçeye tercüme edilmiş olan “Bilen Kalp: Dönüşümün Sufi Yolu” adlı eser, bizlere gerçekten de “bizim hikâyemizi” anlatıyor. Kendimizi bilmenin çeşitli katmanlarını gözler önüne seriyor.
Eser, çeşitli başlıklar altında yedi bölümden oluşuyor. Postmodern durumun getirdikleri, mâneviyat arayışları, aşkın gücü, sufi eğitimi, nefsin yapısı, kalp temizliği, zikir, alçakgönüllülük, teslimiyet, mürşid-mürid ilişkisi, dervişlik yolu, sohbet, âdap, Kur’an, ruh, vecd, semâ, insanın hakikati, nefsin kınanması ve kalbin eğitimi gibi daha pek çok konunun içerisinden geçirilerek sufi hayatın bu uzun macerasına tanıklık ediyoruz.