İnsancıllık, insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk, devletler, devlet üstü kurumlar ya da askeri faaliyetler tarafından istismar edildiklerinde, şiddet ekonomisinin hesaplandığı ve düzenlendiği başat araçlar haline gelirler. Bu yüzden insani şimdiyi şekillendiren teknolojilerin nasıl işlediği ve zaman içerisinde nasıl geliştirildiği, insani yardımın, buna muhtaç olan insanlar için öldürücü olabilme potansiyeli ve adli mimarlık pratiğinde günümüz gerçekliğini kavramaya ilham veren çok şey var.
Bu fikirlerin çoğunun tartışıldığı ve soruşturulduğu pratik bir laboratuvar işlevi gören Arendt’den Gazze’ye Ehvenişer Siyaseti kitabında Eyal Weizman, şiddetin ölçülü kullanılmasının, şiddet mantığının bir parçası olduğunu ileri sürüyor. Bir dizi olayın detaylı yorumu, günümüzde mekan odaklı düzenlemenin, fiziki aygıtların, teknik standartların, gözetleme usulleri ve sistemlerinin nasıl, güncel şiddeti icra etmenin ve yerinden edilmişi, düşmanı ve istenmeyeni yönetmenin araçları haline geldiğini gösteriyor. bahsi geçen tüm bu tartışmalar geliyor, İsrail’in Gazze şeridindeki hakimiyeti noktasında kesişiyor. Güncel iktidar biçimlerini ehvenişer siyaseti üzerinden tahlil eden yazar insani şimdinin karmaşık işleyişini kavramak için filozoflara uğramayı da ihmal etmiyor.
Bir yönetim ve denetim mekanizması olarak şiddetin ölçü kullanılması sorununu ve onun siyasi sonuçlarını daha iyi anlama teşebbüsü olan Arendt’den Gazze’ye Ehvenişer Siyaseti, insancıl şiddetin üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.