Hiç mesaj bulunmadı
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 130.00 TL | 130.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 130.00 TL | 130.00 TL |
2 Taksit | 65.00 TL | 130.00 TL |
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 130.00 TL | 130.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 130.00 TL | 130.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Taksit | Tutar | Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 130.00 TL | 130.00 TL |
250 TL nin altındaki tutarlar için taksit yapılamamaktadır.
|
Ödeme Türü | Toplam Tutar |
---|---|
Diğer Kredi Kartları | 130.00 TL |
Havale / Eft | 130.00 TL |
Posta Çeki | 130.00 TL |
- Vade farksız taksitler KOYU renkte gösterilmektedir.
- X+X şeklinde belritilen taksitler (Örneğin: 2+3) 2 taksit olarak işleme alınmakta ancak ilgili bankanın kampanyası dahilinde 2 taksit üzerinden işlem yapıldığı halde 2+3 yani 5 taksit olarak kartınıza ve ödemenize yansımaktadır. (2 taksit seçilmiş olsa bile banka kampanyası dahilinde ekstradan vade farkı eklenmeden işlem 5 taksite bölünmektedir.)
Niyazi Zorlu, Âdem ile, Şehiriçi Öyküler’in ardından kente “başka” bir şiddet anlatımıyla geri dönüyor. Şehiriçi Öyküleri, gözlemcilikten türeyen dramatik kurgusuyla okuru kuşatan bir kitaptı. Kentin yoksul mahallerinde “yok sayılanların” endişelerini, sıkıntılarını, korkularını ve öfkelerini çarpıcı bir biçimde yansıtan öykülerle doluydu.
Âdem’de ise “dışarıda” kalmanın ürkütücülüğü ile “içeride” olmanın korkusu arasındaki gerilim kendini her satırda hissettiriyor. Rüzgâr, gece, ara sokaklar, başıboş gölgeler, kâbuslar, işitilmedik sözcükler bu kısa ama yoğun kitabın sayfalarında Hergele’ler gibi at koşturuyor. Şiddetin, hem saklı hem aleni hallerinin yoğun olarak işlendiği Âdem, aynı zamanda anlatı ile öykünün iç içe geçtiği biçimler arası bir kurmaca.
Niyazi Zorlu, takıntılarla korkuyu, yabancılıkla psikolojik gerilimi, aşkın durmadan biçim değiştiren hallerini bir arada tutan öyküleriyle kışkırtmaya devam ediyor.
Sesi duyar duymaz başımı kapıya doğru çevirdim ve size “Siz de duydunuz mu?” diye ürpertiyle sordum.
Şşşşt! Seni seviyorum. Biliyorsun, bu zamanda kimse kimseye kolay kolay söylemez bunu! Ben senin yanık tenini, açık alnını, o kara kaşlarını, kara gözlerini; hasılı, o koç duruşunu seviyorum. Seni sertlikten sevecenliğe yuvarlayan sesini ve gülüşünü, seviyorum. Sırtımı sana dayıyorum. Tıpkı sana benziyorum, tıpkı ikizin. Görenler bizi baba-oğul, ağabeyi-kardeş sanıyor. Konuşmalarımız çok satmayan ama oldukça itibarlı bir kitabı çok andırıyor.